17 Ocak 2014 Cuma

günübirlik lombok island - indonesia nisan 13


tahtası eksik bir çocuğun tamamen yaşanmış ve birebir gerçek hikayesini okuyacaksınız aşağıda.

""""

bir gün bir çocuk, kite surf ( güzel bir kite surf videosu burda ) malzemesi satan bir site görür internette. fiyatlar süperdir ; trde 3 kayme olan orada 1 kaymedir ama gel görki endonezyanın lombok diye bir adasındadır web satışı yapan bu  mağazanın fiziksel adresi. bu cocugun ise boardu (tahtası eksiktir yani). 
lom bok' da, olan siteyle çeşitli yazışmalar yapar. site sakinleri sanal dünya üzerinden gayet ilgilidir, tahtası eksik cocuk magazanıza gelmeyi düşünüyorum dedigindede her türlü kolaylıgı saglıcaklarını söylerler. ve tahtası eksik cocuk kafaya koyar 11bin km lik bir ucus sonrasında lom bok' a ulaşır, sadece kite malzemesi almak. havalanından alttaki siyah minivanı kiralar, ilk kez minivan kullanır. ve herşeyin soldan gittiği bir trafikte. başta ürksede, daha sonra bu durumdan aşırı zevk almaya başlar. tabii ürkmesi dışında trafikte başlarda aşırı yavaş gittiği için arkasında biriken 100 lerce scooterlı endonezyalıyı saymassak ve ayrıca  eğerki endonezyalılar trafikte küfrediyorsa bu tahtası eksik türk sayesinde, tarih boyunca bütün türklerin endonezyalılar tarafından yediği küfürleri tek basına bir günde toplamayı başarmıştır :D

tahtasız çocuk, elindeki adrese başta yavaş, trafiğe ve minivana alıştıkca  gittikçe hızlanan teker dönüşleriyle yaklaşmaktadır. ve sonunda elindeki adresin oldugu caddeye ulaşır. caddenin sonuna kadar numaraları takip eder kitesurf mağazasını bulmayı bırakın, endonezya kokoreçcisi bile yoktur bu caddede, sonra caddeden buldugu endonezyalı müslüman yoldaşlarından yardım ister, onlarlada caddeyi 4 dönerler.  lakin , verilen adreste böyle bir mağazayı bulamazlar. telefonla tükkanı ararlar ama telefon servis dışıdır. 
anlaşılan o dirki bizim tahtası eksik çocuk uluslarası tahta mafyasıyla karşı karşıya kalmıştır :( 
başta üzülür çok üzülür, ağlamaz ama dirayetli davranır!

len oğlüm der gelmişsin buraya dadını çıkar o zaman der buraların , ki bu mağazayı arayış ancak  akşam 17 civarında  bitmiştir. 
o saatten ondan sonra ver elini lombok...


""""

 




işte günübirlik lombok gezisinin sebebide budur, o an üzülmem sanırım 1-2 saat sürmüştü ki sonrasıda müthişti. ama şimdi bakıyorum yaptığım en güzel ve keyifli seyahatlerden biriydi. iyiki kandırdınız beni be, iyiki lomboklara getirdiniz beni bee ey özü şer, bana hayır olan sanal insancıklar :)

lombokkku gördükten sonra phuketin neden içime tam sinmediğini o kadar iyi anladımki, işte bunuda anlatamam ama. araba kullandıgım ve süre çok kısıtlı oldugu için hem fotoğraf az hemde bir çogu aracı kullanırken çekilmiş fotolar.
 

  doğasını fotoğraflar anlatsın biraz bende insanlarını anlatmaya çalısayım. genel olarak uzakdoğu insanını çok seviyorum ama burdaki insanları daha bir çok sevdim. mesela havalanında arabayı kiralamak için bi form doldurdum, sonra parayı verdim ve karsılıgında arabayı aldım. ne pasaport aldılar benden, nede ucagın ucak biletimi gorduler hiçbişi yok, işte bu insanlar bu adada böyle insanlar. ooffff anlatılmaz, özledim oraları özledim hemde çokkkkk...

bu minicik adada işte böylede bir bisiklet turnuvası vardı tamda ben o gün yoldayken, her ülkeden insan vardı sanırım.


özledimmmmmmmmmmm
 
 
 

kaldıgım otelin kahvaltısı buydu işte, alttaki fotograflarda kaldıgım otele ait zaten, ve fiyatı yanlıs hatırlamıyorsam bir kişi için günlük 40-50 tl idi :D 





ertesi gün tekrar dönüş yolundayım artık

 

dönüş yolunda bir bakkaldan su almak için durdum, tam karsısında bu aşağıdaki yol vardı. bakkaldaki ablaya bu yol nereye gidiyor acep dedim, abla a be orası dini bişidir dedi. 
gitsem gezebilirmiyim, kimse kesmez dimi beni dedim.
a be burda öyle şeyler olmaz dedi endonezyalı ablamız.
bende, tamam be apla, ben bi bakıyım dedim, 1 saate gelmessem polise haber verin ama dedim :)
ok dedi.


başladım bu yoldan yürümeye 

yoldan yukarı çıkınca bu alttaki şey çıktı, dünya ne enteresan biryer, eğer açıksa kapıların geçmek için.
hala o tepede o , terkedilmiş tapınağın yanında bu motor rampası ne işe yarar merak ediyorum ????!!!

  
  
 
japonyadan sonra aklıma koymustum, evimde en azından yatak odamın zemini bambu benzeri bişi olacak. 
işte burda tahta bulamadım, bari bambu halı bulayım diye bambu köyünü aramıştım dönüş yolunda  birde. 
tam istediğimi bulamadım ama olsun zevkliydi araması.
 
endonezyalılar, motor üstünde doğum yapıyorlar desem abartmış olmam. ha birde aklıma gelmişken havalanına indigimde heryerde grup halinde yerli halk bekliyordu, ve fakir halkı ama 30-50-60 kisilik gruplar halinde ve torunlu dedeli. arabayı kiraladıgım adama sormustum bunlar nedir die , endonezyadan diğer ülkelere çalışmaya giden akrabalarını, kocalarını filan yolcu ediyor veya karsılıyorlarmıs...

öyle bir dünya kuruluki, evleri cennet olanlar bile evlerinden çıkmak zorunda kalıyor para yüzünden...

ah dünya ahhhhhhhhh
 


ve


...istanbul...


 

 
hasanımla buluşmuştuk, dönüş uçağım sabihadandı , baya bekletmiştim be seni hasan. new yorkda sende beni bekletirsin ödeşiriz az kaldı :)

üstteki hap yapan çocuk ise parkta hasanın aldığı simiti yere atan suriyeli çocuk ...


welcome to turkey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder