23 Ocak 2014 Perşembe

barselona yılbaşı 2014

evet bir geçiş miş barselona...


2013 yılbaşında moskovada gerçekten çok mutlu olmuştum. bu sene hayat! son anda sayılabilecek bir şekilde barselonaya yolladı beni. 

ama herşeyden önce barselonada olmamı sağlayan engel ailesinin, bütün engelleri aşan çabalarına çok ama çok teşekkürler yeniden, saolun beeeeeeee nergiz and uğur adlı gençççççççççler :P

bu sefer kiralayamadım ama eğer birkez daha gidersem kesin.

işte deniz ürününlü paella, bizim pilav üstü dönerin daha deniz usulü olanı, burayı unutmamam lazım çünkü 3 farklı yediğimiz paella içinde en iyisi kesinlikle burasıydı, nasıl unutmıcam orasını bilmiyorum ama işte , sahilde köşede idi, neyse gidersem tekrar hatırlarım sanırım

ah gaudi ah, senin sayende bir şehir bu kadarmı pazarlanır, herkesin her köşede gaudinin bir eserini görürsünüz sözü şaşkınlık yarattı bende, kocaman şehir gaudide 2 bacagı 2 kolu olan bir garip insaoglu, kac tane bina yapabilirmi , yani demem o ki, cok fazla umutlanmayın ama yaptığı binaların evet gerçekten güzel

kocaman yolları, kocaman metro ağıyla, tıkır tıkır işleyen bir şehir, heleki yazın bu şehrin enerjisini 
dım dım dıma dıma dımdım yarimmm

hayatımıda ilk kez üsttü açık alttaki tur otobüsüne bindim, siz siz olun binmeyin, niesini anlatması uzun ama binmeyin işte, pek sıkıcı, heleki kışın hiç binmeyin bi taraflarınız donar donar
benmi niye bindim, uğur saolsunnn :P

allahhhhh,
 amanın şimdi tam bunun üstüne kötü giriş oldu ama içimden geldi neyleyim,
ben bir şehrin adam olma ölçütünü birazda mekdanılds menüsünde içeçek seçeneklerindeki birayla ölçerim,
kimse kızmasın lakin emi

işte saytsiying otobüsünün götürdüğü yerlerden birisi,
montjuak mıydı neydi o tepe, zaten yılbaşı kutlamasıda bunun önünde oluyor,
kutlamadan kastım   havaifişek dabi,

moskovadada yoktu burdada yoktu neden bu belediye başkanları en azından bir konser vermezler onu hala anlamıs degilim, idda ediyorum bütün dünyada insanlar akın eder o şehre,
gökçeğe ters olmasa bu işler yılbaşında idda ediyorum yaşasa rahmetli maykıl ceksını bile getirirdi bence,
ne moskovada ne barselonada sadece havai fişek vardı,
bizde ki eğlence kültürümü acaba sadece vur patlasın çal oynasın, bunlarmı bilmiyor anlamıyorum ki
 

latin hatunu dedik, almadovar abiye güvendik, bir suratsız bir mutsuz bir bakımsız çıktı bu latin hatunları anlatamam koca şehirdeki en güzel latin hatunlar aşağıdakilerdi,

ne varsa vatanımın güllerinde var,
ki hele vatan gülü gurbette ayrı bi güzel oluyor diyim size

bak simdi buranında adını unuttum, botiko muydu butik miydi neydi unuttum ama bildigin üstü kapalı semt pazarı bence, istanbulda varmı bilmemde, ankara ulustakini biraz süslesek bundan geri kalmaz ki (balık mahsülleri dışında dabi :)

yine aynı yere gelcekim ama vakti zamanında bacım demişti, abey yurtdısındaki şehirler , şehirlerini pazarlamayı çok iyi yapıyor diye,bacım doğru dimiş

hostelim ve sevgili güney kore halkı saolsun , birde dabi laura :P


işte bu grup , size ne güzel canlılarsınız...

yurtdışında türkiyeyi bilmeyen insanlar oldu ama bugune kadar istanbulu ve kapadokyayı bilmeyen yabancıyla karşılaşmadım, işte sagra de familia da bence öyle biryer, 
gerçekten özel







 ah içim nasıl gidiyor yurtdışında sanata ve spora verilen değeri görünce,
bizde ne etnik sanatlar var ama ah ahhhhhhhhh,

mutlaka flemenko izlenmeli, en ucuzuda tarantos, ve hatta en az 2-3 defa izlenmeli






 ah tibidabo ah,
bir tepede hem lunapark hemde cami olursa,
tabiki o tepe sihirli bir tepedir,
ben ne bekliyorduysam!

benim verdiğim ad buraya;




sihirli tepe












şimdi unutmadan uzun süredir aklımda olan iş fikirlerinide buraya not düşeyim, belki istanbulda vardır dahi, bunun tükkan olanı

amanın alltaki dünya tatlısı böcek,  canlıydı. çizgi filmler durduk yere çıkmıyor insanların beyninden, bence hayat insanların beynine giriyor çizgi film olarak

bu işi butik yapan bir tükkan





trt 3 ressamı ve ...





tek duam; bu son arkandan bakışım olsun.








yaw buranında adını unuttum , burasıda ufuğun sayesinde gördüğüm yerdi, saolasın ufuk yeniden.
barselonaya 1 saat uzaklıkta trenle gidiyorsunuz, espanya meydanından biniyorsunuz trene sonrada teleferikle önce bu kata sonra bi tane tramvaylada en üst kata çıkıyorsunuz.
dediğim gibi pazarlama ve teknoojik olarak gelişmişlik.
bizdeki sürmene manastırı bu insanlarda olsa hayal bile edemiyorum nasıl bir yer olabilecegini oraların.
ah bir gün bizde öğrenecekmiyiz birey olarak, katma değer katmayı hayatımıza, sonrada toplumcak...





bazıları,
 aşktan ölür,
ve
aşkla doğarlar.

2014

22 Ocak 2014 Çarşamba

yolculuk.

manila - filipinler - yalnızlık.


burdaki en keyifsiz yazılarımdan birisi olacak, yazıp yazmamakta kararsızım, esasen o yüzden.

ama kendime dersler adına, yazmak daha iyi gibi.

hayatta yeteri kadar sıkıntı ve çok bilmişlik olduğu için benim dışımda olanlar bu yazıyı okumayı burda bırakabilirler, merak edenlere günah benden gitmiş oldu bu açıklamayla.




...

devam edecek, hazır hissettiğimde.

17 Ocak 2014 Cuma

günübirlik lombok island - indonesia nisan 13


tahtası eksik bir çocuğun tamamen yaşanmış ve birebir gerçek hikayesini okuyacaksınız aşağıda.

""""

bir gün bir çocuk, kite surf ( güzel bir kite surf videosu burda ) malzemesi satan bir site görür internette. fiyatlar süperdir ; trde 3 kayme olan orada 1 kaymedir ama gel görki endonezyanın lombok diye bir adasındadır web satışı yapan bu  mağazanın fiziksel adresi. bu cocugun ise boardu (tahtası eksiktir yani). 
lom bok' da, olan siteyle çeşitli yazışmalar yapar. site sakinleri sanal dünya üzerinden gayet ilgilidir, tahtası eksik cocuk magazanıza gelmeyi düşünüyorum dedigindede her türlü kolaylıgı saglıcaklarını söylerler. ve tahtası eksik cocuk kafaya koyar 11bin km lik bir ucus sonrasında lom bok' a ulaşır, sadece kite malzemesi almak. havalanından alttaki siyah minivanı kiralar, ilk kez minivan kullanır. ve herşeyin soldan gittiği bir trafikte. başta ürksede, daha sonra bu durumdan aşırı zevk almaya başlar. tabii ürkmesi dışında trafikte başlarda aşırı yavaş gittiği için arkasında biriken 100 lerce scooterlı endonezyalıyı saymassak ve ayrıca  eğerki endonezyalılar trafikte küfrediyorsa bu tahtası eksik türk sayesinde, tarih boyunca bütün türklerin endonezyalılar tarafından yediği küfürleri tek basına bir günde toplamayı başarmıştır :D

tahtasız çocuk, elindeki adrese başta yavaş, trafiğe ve minivana alıştıkca  gittikçe hızlanan teker dönüşleriyle yaklaşmaktadır. ve sonunda elindeki adresin oldugu caddeye ulaşır. caddenin sonuna kadar numaraları takip eder kitesurf mağazasını bulmayı bırakın, endonezya kokoreçcisi bile yoktur bu caddede, sonra caddeden buldugu endonezyalı müslüman yoldaşlarından yardım ister, onlarlada caddeyi 4 dönerler.  lakin , verilen adreste böyle bir mağazayı bulamazlar. telefonla tükkanı ararlar ama telefon servis dışıdır. 
anlaşılan o dirki bizim tahtası eksik çocuk uluslarası tahta mafyasıyla karşı karşıya kalmıştır :( 
başta üzülür çok üzülür, ağlamaz ama dirayetli davranır!

len oğlüm der gelmişsin buraya dadını çıkar o zaman der buraların , ki bu mağazayı arayış ancak  akşam 17 civarında  bitmiştir. 
o saatten ondan sonra ver elini lombok...


""""

 




işte günübirlik lombok gezisinin sebebide budur, o an üzülmem sanırım 1-2 saat sürmüştü ki sonrasıda müthişti. ama şimdi bakıyorum yaptığım en güzel ve keyifli seyahatlerden biriydi. iyiki kandırdınız beni be, iyiki lomboklara getirdiniz beni bee ey özü şer, bana hayır olan sanal insancıklar :)

lombokkku gördükten sonra phuketin neden içime tam sinmediğini o kadar iyi anladımki, işte bunuda anlatamam ama. araba kullandıgım ve süre çok kısıtlı oldugu için hem fotoğraf az hemde bir çogu aracı kullanırken çekilmiş fotolar.
 

  doğasını fotoğraflar anlatsın biraz bende insanlarını anlatmaya çalısayım. genel olarak uzakdoğu insanını çok seviyorum ama burdaki insanları daha bir çok sevdim. mesela havalanında arabayı kiralamak için bi form doldurdum, sonra parayı verdim ve karsılıgında arabayı aldım. ne pasaport aldılar benden, nede ucagın ucak biletimi gorduler hiçbişi yok, işte bu insanlar bu adada böyle insanlar. ooffff anlatılmaz, özledim oraları özledim hemde çokkkkk...

bu minicik adada işte böylede bir bisiklet turnuvası vardı tamda ben o gün yoldayken, her ülkeden insan vardı sanırım.


özledimmmmmmmmmmm
 
 
 

kaldıgım otelin kahvaltısı buydu işte, alttaki fotograflarda kaldıgım otele ait zaten, ve fiyatı yanlıs hatırlamıyorsam bir kişi için günlük 40-50 tl idi :D 





ertesi gün tekrar dönüş yolundayım artık

 

dönüş yolunda bir bakkaldan su almak için durdum, tam karsısında bu aşağıdaki yol vardı. bakkaldaki ablaya bu yol nereye gidiyor acep dedim, abla a be orası dini bişidir dedi. 
gitsem gezebilirmiyim, kimse kesmez dimi beni dedim.
a be burda öyle şeyler olmaz dedi endonezyalı ablamız.
bende, tamam be apla, ben bi bakıyım dedim, 1 saate gelmessem polise haber verin ama dedim :)
ok dedi.


başladım bu yoldan yürümeye 

yoldan yukarı çıkınca bu alttaki şey çıktı, dünya ne enteresan biryer, eğer açıksa kapıların geçmek için.
hala o tepede o , terkedilmiş tapınağın yanında bu motor rampası ne işe yarar merak ediyorum ????!!!

  
  
 
japonyadan sonra aklıma koymustum, evimde en azından yatak odamın zemini bambu benzeri bişi olacak. 
işte burda tahta bulamadım, bari bambu halı bulayım diye bambu köyünü aramıştım dönüş yolunda  birde. 
tam istediğimi bulamadım ama olsun zevkliydi araması.
 
endonezyalılar, motor üstünde doğum yapıyorlar desem abartmış olmam. ha birde aklıma gelmişken havalanına indigimde heryerde grup halinde yerli halk bekliyordu, ve fakir halkı ama 30-50-60 kisilik gruplar halinde ve torunlu dedeli. arabayı kiraladıgım adama sormustum bunlar nedir die , endonezyadan diğer ülkelere çalışmaya giden akrabalarını, kocalarını filan yolcu ediyor veya karsılıyorlarmıs...

öyle bir dünya kuruluki, evleri cennet olanlar bile evlerinden çıkmak zorunda kalıyor para yüzünden...

ah dünya ahhhhhhhhh
 


ve


...istanbul...


 

 
hasanımla buluşmuştuk, dönüş uçağım sabihadandı , baya bekletmiştim be seni hasan. new yorkda sende beni bekletirsin ödeşiriz az kaldı :)

üstteki hap yapan çocuk ise parkta hasanın aldığı simiti yere atan suriyeli çocuk ...


welcome to turkey...