6 Ekim 2012 Cumartesi

ankara çevresi trekking

20 ekimde hırvatistana gidecegim için ama  çok az param olduğu için bu haftada eve kilitlendim gibi gözüküyor, bende daha önce yaptığım ama paylaşmayı istediğim şeyleri bu arada paylaşayım dedim ; ankara çevresindeki trekking turlarım, mini likya yolu, gökova bisiklet turu...

Ankara Çevresi Trekking 

10 nisan 2011  ankara gezenbilir grubuyla gittigim ilk yürüyüşümdü ve ilk trekking tecrübem.
2011 de gezenbilirle bir çok yürüyüşe katıldım, hatta antalyaya gittik, zaten bi çok fotoğraf ekliceğim, çok güzel insanlarla tanıştım, çok güzel yürüyüşlere katıldım, başta dursun abi ve zerrin ikinize ve bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
Biliyorum artık görüşemiyoruz, ama merak etmeyin sizin dışınızda hiç bir grupla da yürümedim.

İlk yürüyüşüm beypazarınaydı, yürüyüşe başladıktan 15 dk sonra deli gibi yağmur yağdığı için asıl yürüyüşçü gruptan ben ve ekibin büyük kısmı ayrılmıştık. Sonrasında, 15 dk boyunca yediğimiz yağmuru kurutmak için , bulduğumuz kafede3 saat, neredeyse sobanın üstünde oturmuştuk.
(yürüyüşlerle ilgili başlıkların hepsine wikipedia bağlantısı eklemeye çalışıcam, hem olabildiğince ayrıntılı olur gittiğimiz yerleri merak edenler için, hemde yer tarifide bulunur)


Beypazarı
10 nisan 2011




3-4 saat soba basında kurumaya çalışmak için sabit kalınca, dere tepe tırmanmak yerine bulduğunuz ilk direğede tırmanılabiliyor pekala


1mayıs2011

yürüyüş grubu dedim, ot böcek hatta hurda fotoları koyyorum, işte size dere tepe yürüyen insanlar

bu yazıyı yazdığım : 5 ekim ,  ah bahar ahh


dursun abinin bu fotoğrafını özellikle koydum, sorarım size kaçımız dereden su içtik!



yaw şimdi börtü böcek, huzur muzur içinde ne alaka redd bull derseniz eğer? redd bullu dolaylı olarak çok severim, dünyada bilumum manyak spor ve sporcunun tek dostu redd bulldur çünkü, işte salakça hayallerimden biriside bu firmada çalışmaktı bir ara. Güya onlara bu fotoyu yollıcaktım , bakın ben dağda bayırda sizle ilgili bunalım fotoğrafçısı kıvamında sanat fotoları çekiyorum hadi beni işe alındı, işte böylede beleş bi beynim var (merak eden varsa ,redd bulla bu fotoyu yollayacak  kadar beleş yapamadım beynimi hala)

belki bu yazdıklarım saçma olacak (kesin saçma olacak), şimdi bir kadın var ama etrafında sıralanmış onlarca dişi var, ne demek oluyor bu acep (kadın mı özel, erkek mi yoksa, can mı saçma)!

off işte, yürüyüşlerde en sevdiğim şeylerden birisi öğle tatilindeki o minik uykularım oluyor, o yorgunluk üstüne bu uyku offff, hiçbişiye değişemem diyemem şunlar dışında ; bu veya asıl bu
uy uyyy, neyse ben pıt pıtt yürüyüşlerime döneyim, natalie yle özellikle yürüyen yürüyordur zaten

biz, ceylan kurt kuzu görmeyi beklerken ormanda, birden böyle abilerimiz çıktı karşımıza. kuş fotoğrafçısı imiş bu abilerimiz, way anasını dedik hep birlikte insanlarda ne aletler var, fotoğraf makinaları için

tuhaf olmuştum bu somyayı görünce, artık köyler de bile yıllar öncesinden bi köşeye atılmış geçmiş...


Sorgun Göleti
15 mayıs 2011

esasen sorgun göletini bir önceki yazımda anlatmıştım baya,  bu seferde cevresinden fotoğraflar eklemiş olayım, yürüyüşümüzü çevresinde yapmıştık


daha kara kavuşamadan baharı özlüyorum bu fotoğraflara baktıkça


özlemişim sizi beeeee,    ve sizle yürümeyi...


Emre Yatar Zirvesi (Emeklidede Tepe)
29 mayıs 2011

internette aradım ama daha fazla bilgiye ulaşamadım, Emre Yatarla ilgili. başlığa bu sefer haberin linkini ekledim. bazen sağlam tırmanışlarda oluyor, en güzeli de yürüyüşe böyle bir tırmanışla başlamak bazen.


doğadaysanız yılan görürsünüz, başta ürkersiniz, sonra ders verirler size sonrada alışır ve köyün muhtarıyla selamlaşır gibi selamlaşmaya başlarsınız ha birde korkuların aşılması korkularınızı aşmanın verdiği o tatlı ruh hali kalır size. bu yılan, başta sessizce duruyordu, biz ona bakıyor oda bize bakıyordu. sonra bi çubukla hayvancağızı rahatsız ettim biraz, oğlum bak git demedi başta ama küçük bi kayanın altına saklandı, sonra o kayayıda aldım. yani kaçacak  yeri kalmamıştı, ama bu sefer öyle bir tısladıki, onbinmilyon oğlum bak gite bedeldi, eğerki hala inat etsem bilmiyorum napardı!

dursun abinin dereden su içtiği fotodan sonra bu fotomu görünce, hava atmadan duramazdım
bu fotoğrafta çok net şunu anladım ki, grup halinde yürümenin en sevdiğim ve özlediğim tarafı  :“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine” , tamda bunu yaşıyorsunuz, sevdiğiniz insanlar hem varlar, hemde yoklar.



Kurumcu 
6 haziran 2011
kurumcuda müthiş biryerdir aslında, ama neden bilmiyorum çok ama çok az fotoğraf çekmişim burada, ve birde bu fotoğrafları eklerken şunu anladım önceden yüzde 90 sadece kendi fotomu çekiyormuşum, bensiz fotoğraflar pek azmış, artık dengeye geldi sanırım. bu sarı çıyan baya güzel bir çıyandı



Eymir
12 haziran 2011

bu hafta eymirde toplanmıştık, önce yürüyüş sonra balık, eymirde balık yemeyide özlemişim



Şeker Kanyonu
17 temmuz 2011

şeker kanyonu dışında üstteki yürüyüş rotaların hepsi 1 saatlik uzaklıklarda ankaraya, şeker kanyonu ise biraz daha uzak 250 km civarı 3-4 saatlik bir yol. buraya zaten kamplı gitmiştik, gece sanırım ankaradan 11-12 gibi yola çıkmış, sabaha doğru  4-5 gibi kamp alanındaydık. o gün, kanyon yürüyüşümüz yapmış gündüz, gece tekrar kısa bir yürüyüş yapmış (ki o gece şeker kanyonunda gördüğüm ateş böceklerini hayatım boyu bir daha görebilir miyim sanmıyorum) , ertesi sabahta kahvaltımızı yaptıktan sonra, safranboluya geçmiş, orayı gezmiş ordan sonrada ankaraya dönmüştük.

sarjım bittiği için fotoğraf çok az, olanlarda go proyla çekilmiş fotolar sadece. kamp alanından önce yukarı doğru tırmanıyorsunuz araçla, orda böyle kendinizi ot, böcek, sincap gibi tam doğadan bişi  hissettiğiniz manzaralı aşşadaki yer var, sonrası kanyon

daha önceden eğer kanyon geçişi yaptıysanız  bilirsiniz ; balık olur yüzer,kurbağa olur atlar, ceybenim bu ikinci kanyon geçişi deneyimim oldu. daha önceki kaşta olmuştu (onu da likya yürüyüşünde de anlatırım zaten ) ceylan olur seker, bazen on cm lik suda cup cup koşarsın, bunları neden anlatıyorum, kanyon yürüyüşü yapın, yaptırın, yapanları sevin







ama mümkünse bizim gibi yapmayın, bizim bu geçişimiz inanılmaz amatör ve tehlikeli br geçişti, netten bulduğum bu videoda en azından biraz olsun güvenlik tedbiri almışlar

bu fotoğraf üstteki fotoğrafın, alltan çekilmiş olanı, doğal bir kaydırak

Çerkeş-Karagöl-Salın Yaylası
24 temmuz 2011

araçları karagölde bırakıp, alttaki şelaleye kadar yürümüş, ordanda tekrar derenin içinden karagöle dönmüştük. karagöle, yaz aylarından ziyade diğer mevsimlerde gitmenizi tavsiye ederim, piknikçilerim keşfettiği biryer çünkü



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder