24 Temmuz 2012 Salı

japan 3 (14-15-16-17 haziran 12) KYOTO


kyoto da pek maceram yoktu, aslında hiç yoktu ama yinede çok güzel bir şehir kyoto,
sakin huzur dolu bir şehir kendi halinde, zaten eski başkenti japonyanın ama sürekli yagmur yagdıgı için ilk gün dısında,
 kyotoda yağmurda bisiklet sürüşüyle geçti burdaki günlerimde,

alttaki nehir herşeyi kökünden değiştiriyordu şehirde, az sonra görüntülü anlatımı geliyor :)
 
 
en şirin japonlardan biriydi, şişman yok çünkü :)

cooper ları sevmem aslında ama bu cooper hakkaten miniydi eski cooperlar mı böyle yoksa japonyanın mini cooperı daha bi minimi bilmiyorum ama keşke biri bana bu arabayı alsa, fotoğrafta anlaşılmıyor ama  o kadar güzelki pufffff


halk sürekli nehrin etrafında izlemesi bile rahatlatıyordu insanı

türkiyeden kaç kişi vardır 9000 km öteye çekirdek götürecek, seviyorum napayım sevgi böyle bişi :) heleki kyotoda çekirdek yedikten sonra nehre atmak kabuğunu hayat bu işte :)

(bu arada kimse bana kızmasın, bizdeki ezberci çevrecilikle bana yaklaşmayın sakın, nara parktada çekirdek yedim hemde parkta tanıştıgım bir japonla napıcak diye bekledim kabuğunu, direk attı çimlere , 
dedim: ee doğrumu sence , 
dedi: tabiki doğru bişi olmaz , organik bu, organik olmasa atmazdık 
dedim: hıh ya bu işte senin gözünü, dlini yirim ben, 
türkiyede her türlü nan organik hayatları yaşamalarına rağmen çime bastıramadığım arkadaşlarım şöyle bir ufo gibi geçti beynimde ve ruhumdan :)

işte bahsettiğim yaşam tarzı bir : nehre bisikletinde oğluyla gelip balık tutan baba

işte bahsettiğim yaşam tarzı iki  : nehrin etrafında bisikletiyle turlayan  çekirdek çekik göz aile (bu arada rüştüyü öpmezdim ama japonların nerelerini öpeceğimi şaşırıyordum bazen takdirden ve saygıdan,
normalde kimse kask takmıyor ama mutlaka çocuklara takmaya o kadar özen gösteriyorlarki, birde bazen hızlı giden yol bisikleti kullananlar oluyordu sadece onlar takıyordu kaskı ) 

işte bahsettiğim yaşam tarzı üç : nehre bisikletinde gelip kendi başına gitar çalan, cepen kız kurumuz :P veyahut  cepen taş hatunu suratını göremedim :)

işte bahsettiğim yaşam tarzı dört: nehre bisikletiyle gelip holli hoopp tereyağlı ballı ekmek oynayan cepen bacımız 


ve işte bahsettiğim yaşam tarzı bir 2 ,3 , 4 , 5 , 6 , 7 
çünkü onlar yaşıyorlar!!




o benim olsun, dünyalar sizin, of offffffffffff

oturduğunuz bir bankta bile böyle şirin animeler oluyordu , o kadar güzel bi duygu kaplıyorki içinizi :)


bu alltaki pastane rüya gibiydi, kasada şirinmi şirin 25-30 yaslarında bir bayan konuştuk biraz eşide arkadaydı ama nasıl tatlılar birlikte pasta, börek çörek yapıp satıyorlar, 

bazılarının hayali, bazılarının gerçeği oluyor ...



 maşallah maşallahhhhhh...






bir çocuk bile müthişken, dört tane birden vardı, bir maşallahta size :)

burasıda  filozof yolu  işte

tavandan inen pompalar

evet bunların hepside enerji içeceği


sürekli yağmur ve sevdiğim bir kaç kare




artık dönüş yolu havalanına gidiyorum veeeee

kendimi buldum

eğer kansai havalanından gelir gidiyorsanız ve zamanınızda varsa mutlaka ülke içi uçuşların olduğu katı gezin, kaçıncı kattı unuttum ama , hem mağazalardaki fiyatlar çok uygun (heleki bir 100 yenci -2tl var yani 1 tl ci bizdeki çok pratik işinize yarıyacak şeyler bulabilirsiniz ), 
ayrıca lokantalardaki yemeklerde hem güzel hemde uygun alttaki menu 10 tl filandı sanırım





ve bütün herşeye rağmen,
vatana dönüşte duyulan tuhaf kavuşma hissi!!
 



boğazdan ilk kez uçakla geçtiğim için bu kadar güzel olunca bende kendi ülkemle kapatayım dedim,

dediğim gibi LANET OLASICA HERŞEYE rağmen,
vatanımız bizim kaderimiz :)





neyse bu fotoyuda eklimde öyle bitsin japonya gezim :),
gördügünüz gibi aklım tamamen japonyada kalmış,kendisi güney koreli olsada,
belkide bir sonraki seyahat güney koreyedir...



ilk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder