10 Aralık 2012 Pazartesi

amasra (8-9 aralık)


işyerinde kimse kalmadı sanırım bir ben birde güvelikler var bu kocaman binada. sebebi ise özel sektörde çalışan arkadasımı beklemem. yoksa beni bu saatte hiç bi güc tutamaz. benimde arkadasımı bekledigim bu sürede bir kac satır yazı yazmak geldi amasra hakkında.
coktan fotograflarını hazırlamıstım ama bi türlü vakit olmuyordu. 

amasraya 8-9 aralıkta tek gece konaklamalı çadır kampı yapmaya gitmiştim. uzun süredir amasrayı merak ediyordum hemde yeni kışlık uyku tulumunu denemem gerekiyordu, ciddi bir kamptan önce.

ankara amasra arası sanırım 4 saat otobüsle, otobanan cıktıktan sonra özellikle güzel yol manzaraları çıkıyor.

amasranın doğası yanında en sevdiğim şey işte bu görüntüler oldu, her yerde köpek ve kedi var.
bir şehrin kedileri bolsa, farklı bir ruhu oluyor o şehrin.

amasra bence kesinlikle görülmesi gereken bir yer, heleki yazın ankara için bulunmaz fırsat. ankara da yapacak birşey yok klişelerine inat çok güzel biryer. minik bir çarşısı, onun hemen ilerisinde güzel bir sahili ve yine hemen 100 metre mesafede bir sürü güzel balık restoranı var.

tabi benim için öncelik cadırımı kuracağım alandı. önce sahile gittim. sahile giderken nerden görüpte geldi bilmiyorum ama hemen bir teyze geldi yanıma;

-pansiyoncu teze : pansiyonumda yer var fiyatıda  40 tl , kalacak yer arıyorsan dedi.
-ben: yok teşekkür ederim. ben kamp yapmaya geldim.
-pansiyoncu teze : kamp mı ?
-ben:  yani cadırım var cadırımda kalıcam burası uygun mu sence dedim?
-pansiyoncu teze : gece olunca, seni sarhoşlar burda rahat bırakmaz.

sonra ısrar etmeye devam etti. en son hırvatistan zadarda terminalde böyle bir teyze gelmişti ama neyseki orda hırvatça bilmedigim ve kadıncagızında ingilizce bilgisi " rent a room" dan ibaret oldugu için fazla ısrara maruz kalmamıstım.  neyse bizim yerli pansiyoncu teyzeye, üstüne para versen yine kalmam. ben buraya çadırımda kalmak için geldim filan diyorum ama yok anlamıyor, hala devam ediyor ısrara. en son  tamam sen söyle pansiyonunun telefonunu ben eğer cadırımda kalmassam söz senin pansiyonda kalıcam dedimde öyle yırttım teyzeden.

sonra biraz daha ucuna doğru gittim sahilin.
otobüslerde kullanılan plastik şeffaf bardağından şarap içen biri vardı sadece ve onunla da aramızda şöyle bir diyalog  geçti ;
-ben : iyi günler (şarapçı kardeş (bu kısım iç ses))
-şarapçı : iyi günler
-ben : burada çadır kursam bi sorun olur mu sence?
-şarapçı : nasıl bi sorun?
-ben : bilmem ki, birisi gelir rahatsız eder filan.
-şarapçı : haaa, yok yokk bişi olmaz kimse gelmez. yazın olsa olurduda kışın kimse gelmez.
-ben : peki bura dışında daha ağaçlık, boş bir yer yokmu önerebilceğin.
-şarapçı : yani başka yer yok yakında. (cepten google mapsten kalmayı düşündügüm kaleyide gösterdim bu arada, burası nasıl sence diyorum)
evet orada olur. ama ne işin var burda boşuna yorulma oraya kur buraya çadırını.
-ben : burda ama evler filan var ben yalnız olayım, ağaç olsun filan istiyorum .
-şarapçı :sen bilirsin ama burası iyi yorulma bosuna oraya.
-ben : tamamdır teşekkürler

sonra sırtıma aldım cantamı , düşündüğüm yere. amasra kalesine doğru tırmanmaya başladım.
yalnız saglam rüzgar alıyor ve bayada ürkütücü idi kamp yeri ararken gezindigim yerler:) bu arada amasraya giden veya gidecek olan olursa. deniz fenerinin arkaları oluyor burası, yani hem bu  alttaki foto hemde çadırımı kurdugum alan.


aramama, yorulmama ve sırtımda çantamla en tepeye kadar tırmanmama değdi ama sonunda.






işte bu fotoların hepsi amasra deniz fenerinin arkaları giderseniz mutlaka ama mutlaka özellikle arkasınıda gezin fenerin. bu fotoları sevdiyseniz büyük ihtimal bu videoyuda seversiniz.


genel de, insanları anlamıyorum. 
1 bardak şarap, 1 dilim ton balıklı ekmek...
öyle çok şeye bedel ki...


burasıda tavşan adası, hala deniz fenerenin etrafındayım.



canım ülkem.
en alttaki fotodan bu insanların neyin üstünden karşıya geçmeye çalıştıklarını daha net görebilirsiniz. bu yüzen rıhtımın üstünde insanlar balık tutuyorlar. buraya giriş ve çıkışlar işte bize has şekilde yapılmış.










bir foto da bartından olsun. bu caddeyle sınırlı bir şehir degil bartın ama vakit yoktu gezmeye.


amasrayı ben çok sevdim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder