11 Temmuz 2013 Perşembe

singapur 20-23 şubat 13


 baya bir süre olmuş son yazdıklarımdan bu yana, baya birşeyler değişti çünkü hayatımda.
bence ve aslında türkiye'de de çok şey değişti...

geleyim artık singapura, aslında hiçte gelmek istediğim biryer değil singapur, ama geldik bir kere. 
bilgisayar oyununda planlanmış gibi bir şehir. duygudan, kültürden, uzak sadece steril bir deney kabı gibi geldi bana. bunları isteyen bir çok insanada güzel gelebilir. bana ters :)

bi tane ada var; sentosa adası, adayı aslında kocaman bir eglence parkına çevirmişler. gitmeyi düşünüyorsanız özellikle hafta içi gitmeye çalışın. yapay dalgalarında oldugu kocaman havuzlardan, universal stüdyoya kadar herşey var bu adada.



benim favorim tabiki universal stüdyolarıydı, sadece bunun için singapura kesinlikle gidilmez (avrupada olsa belki) ama singapura gittiyseniz bence universal stüdyoları dışında başka birşey yok.
sanırım 15 defa bindigim roller coasterdan, transformarsa kadar hepsi süperdi.




 


h birde burası var, kocaman fışkıyelerle denizden havaya su fışkırtıyorlar sonrada lazerle o suyun üstünde size bişiler izletiyorlar, cidden süperdi. yer üstteki gemi otelin  önü.

9 Nisan 2013 Salı

phuket 16-20 şubat 13

artık puketteyiz,
puket hem çok güel hem çok turistik biryer,
öncelikle baya bir büyük, egzotik değişik ammma velakin pek el değmemişliği kalmamış,
fotoğraflarda kimse yok gibi düşününce biraz hayal kırıklığı yaratabilir kısacası ama onun dışında tayland insanıyle birlikte muhteşem biryer...




adrenalin sevgimim gazıyla pukette böyle bir iş bulabilirmiyim acep.
alttaki rus amcam parayla, az adrenalin alıyor,
puketli pilot çocuk ise hiç bi güvenliği olmadan bu işi yapıyor, üstüne para kazanıyor

pukette bu gösteriye muhakkak gidilir, içerde video ve fotoğraf cekmek yasak oldugu için bu kadarcık görsel var elimde, bi dakka sitesi vardır muhakkak , evet ekledimde. tayland tarihi hakkında. kültürel müthiş bir şov. sizi otelden alıp otele bırakıorlar, içinde akşam yemeğide oluyor, bu arada nerdeyse bir saat sürüyor otelden bu gösteriye gitmek.



ertesi gün james bond island turu vardı, işte daha cok bu konuda demiştim zaten biraz hayalkırıklıgı olabilir die. tamam öüthiş harika ama biraz fazla turist var etrafta.




ada turunun içinde sanırım 2 defaydı, botla aşağıdaki gibi tünellerden gecerek, maymun adasına geliosunuz. bu kısım hakkaten pek güzel.

tek başına titanic moduda fena değil


koca taylandda, bi sefer olsun sahte çiçek görmedim ve nasıl hosuma gitmişti. otelde, cafede, tuvaletlerde, alısveris merkezlerinde heryerde burda kodoman abilerin sevgililerine aldıkları çiçeklerden var. ve ben sahte çiçek düşmanı biri oldugum için koca ülkede sadece burda işte buldum sahte çiçek :)



işte taylanda insanı yaw, ne denirki

bi klasik foto koymadan ada turunuda sonlandırmayım


ertesi gün yani james bond turundan bir gün sonra eşşşşşşek gibi yoruldugum için baya geç yattım.
sonra scooter kiraladım, başta biraz ürksemde ulen şimdi sigortamız yok bişiyimiz yok kafa göz yararsak nasıl döneriz vatana die düşünürken motoru ilk çalıştırmamla birlikte hepsi uçtu gitti.
tabi her zamanki gibi ekşınsız olurmu motor, benzin almak çin tam benzinliğe girerken biraz hızlı girdim ve dann, neyseki ne bana nede motora bişi oldu. tek mesela benzinlikten ayrılırken, pompacı ablanın motoru bana vermemesi oldu. slow sloww die bagırıp duruyor garibim bana, baktı benim slowlıcagım yok aldı motoru benzini doldurduktan sonra, benzinligin cıkısına kadar elinde götürdü orda verdi, hah burda ne halin varsa gör dedi garibim.
neyse ben biraz slow slow gittim,
büyük budaya sonradan tabi yine slowluk kalmadı. cıktım yukarı bi baktım bu cocuk bu halde ohaaa dedim can, bak sana ders bu (daha oncede motorla salakca bi kazam oldugu için o anı filan hatırladım) sende böyle olabilirsin. bu arada bu grup almanyada yasayan bir türk grubu ! yani işin içinde biz varız yine, arkadas grubu 8 kişi filandı 3 nün kazası olmus zaten. sonra noldu birdaha kaza yaptılarmı bunu bilmiyorum ama beni  yeterince korkuttu bu görüntü, adam oldum motor kullanma konusunda, zaten bir günlük kiralamıştım motoru, kafamı gözümü yarmadan ertesi gün teslim edebildim motoru :)




işallah şu bayrağın altında şu görüntü bir gün son bulur, japon insanınıda çok sevdim ama bütün gördüğüm yabancı halklar arasında tayland insanında çok ilginç bişi var. saflık mı desem, mutluluk mu , anlayamadığım birşey var, ve bu alttaki görüntüyü bu dünyada en son hakeden halk bence.


puketteki son gün otelde dinlenmece

26 Mart 2013 Salı

bangkok 13-16 şubat 13

bloga son girisimi 5 subatta yapmisim. baya bi sure olmus zaman ne hizli geciyor .

su an yazdiklarimi sao paoladan yaziyorum. hem blogumu ozledim hemde sao paolyi pek sevmedim, pek degil sanirim hic sevmedim. yeni kulturler gordukce insan daha iyi anliyor neyi sevip sevmedigini, tuhaf olan anlamak icinde denemek gerekiyor cogu zaman.

biraz hastayimda aslinda, rio tam fiesta kentiyken sao paolada iklim kosullari dahil hersey birden degisiyor. bende iyisimi 40 gun oncesine doneyim 13 subata bangkoka. bu arada sao paola - ist ucagim yarin  gece 04 de artik saatler gunler birbirine girdigi icin bende sadece gun veya saat sayyiyorum, yani tam 30 saat sonra ucusum, donus ucusu 12 saat suruyor insallah 42 saat sonra tekrar vatanda sanirim 45 saat sonrada ankarada yuvada olmus olacagim. tamam tamam cenemi kapatip bangkoka geleyim artim.



bangkok diyorum ama istanbula geliyorum, bu fotografa nasil gelinmez ama...

of vatanimi cok seviyorum cokkkkkkkkk, cogu zaman kendimi siyah ordek yavrusu gibi hissetsemde belki bu durum nerde olursam olayim degismeyecek veya belkide yavru oldugum icin boyle, belkide ben boyle biriyim bilmiyorumki. bu arada  mp3 umdeki 8000 bin sarkiyi shuffle modunda dinliyorum su an ve calan sarki of off nasil guzel oyle; oy sezen oy yaaa

birazcik huzunlendim cunku hava nasil kapali sao paoladada anlatamam. birazdan bangkoka geciyim degisir hersey ama.

bangkokdan once istanbul;
bangkoka singapur havayollariyla singapur aktarmali bir ucusla gidiyorum. istanbuldan hergun sanirim 12.30 civari gidiyor. kerimle zaman gecirebilmek onceki gun gelmistim istanbula. 
super bir zamanlamayla! kerimin hostelde kaldigi bir doneme denk getirdigim icin istiklalde bulustuk bu arada bilmiyorum gece 1 oldugu icinmidir nasil bir hizda geldi istanbul havasi ataturkten taksime 20 dk filan surdu sanirim. ah istanbul ah her kosesi bazen ayri avantaj...

istiklalden direk kerimin hostele gectik gece, ilk kez turkiyede hemde istanbulda bir hostel deneyimim olcagi icin baya merak ediyordum, ettigim kadarda varmis. klasik antalyada calisirken ingilizce ogrenmis yagiz turk delikanlisi karsiladi. ama tavirlar direk eski usul. 
-yagiz delikanli: nerelisin
-ben: kirsehir
-yd: bende sivas hemseriyiz
-ben(ic ses: ulan ne hemserisi aramizda 7 saatlik mesafe var zaten ulke bastan basa 20 saat :D; illa hemseri muhabbeti yapman sartmi gecenin 1 inde hadi bakalim ne cikacak) :(dis ses) yani sayilir
-ben: baya yorgunum odaya cantami birakiyim sabah konusuruz yine(bu arada ekstra yakin filan davraniyor bizim yd, kerimde orda 3 haftadir filan kaldigi icin uygun bisi yapmasini bekliyoruz fiyatta)
-yd: tamam sana ben tek kisilik oda vereyim (soyledigi oda rezalet tek yatak ancak sigmis odaya ; kerim tek kisilik odada kaldigi icin ordan biliyorum) 
ben : fiyat ne kadar 
yd: senin icin 50 tl olur
ben (ic ses: yuh simdi aciga cikti hemseri yaklasiminin ozu :D) : tek kisilik odaya gerek yok karma odada kalirim ben
yd: olur 8 kisilik bir oda var  ordan vereyim o zaman size 20 tl(30 da olabilir fiyati simdi tam hatirlamiyorum ama pek komik bizim usul size su olur yaklasimi:) )

neyse ciktim odaya devami dahada bomba anam nasil bi yatak oyle, yani ozel alet yapsan milim kimildamayla ses cikartan al bunlardan cumhurbaskanligi senfoni orkestrasina koy, nefes aliorum yatakta nefes aliyorum mubarak yatak kendi kendine keman caliyor, ha bunuda anlatmam oyle cok dusunceli oldugumdan degil odadaki butun yataklar oyle ,
bi sefer ayderda sabaha kadar kurt inlemeleriyle 3 bucuk modunda bu kadar kotu uyumustum tek basima cadirimda ki ondan oksijen filan oldugu icin daha konforluydu ondan daha beteri oldu sabaha kadar uykumu uyudum nobetmi tutttum odanin anlamadim :D
odaya girdigimdeki muhabbette superdei gecenin bir bucugu ama kimse uyumuyor , herkes ya ceple ya pcsiyle bisiler yapiordu. cogu uzun suredir hostelde kalan turkler sanirim gariplerim alismislar heralde duruma nobet tutcagima telefonlariyla msjlasmayi tercih ediyordular sanirim.

amaaaaaa sabah ki kisim superdi iste;

kerimle karakoye indik vapur iskelesinin hemen yani burasi rengarenk insanimizin sabahki is kosusu ve vapurlar aslinda ne gereksiz su fotograflar karsisinda konusmak ama cenesi dusuk ve yine 7 gundur oralardan uzak oldugu icin ozlemden cenem dustu yine.
ha bu arada 1 dk icinde 4 tane fotograf cektim makinamda ve biraz once onlardan hangisini buraya koyayim diye dusunmem bile en az 2 dk oldu, o kadar guzeldi hepside.


ankarada neden yok boyle kahvalti alabilcegimiz yer bilmiyorum, gerci yok mu onuda bilmiyorum ama . saolsun kerim nerden aldiysa hayatimdaki en guzel kahvaltilardan biriydi. bu arada boyle bisi yapicam artik en ler (en iyi kahvaltilar, en heyecanli anlar falan filan biraz populust bisi gibi geliyor  ama kendi hayatimin jurisi olmak gibi bisi belkide sadece)

singapur havayollarinin onlar icin kucuk ama benim icin buyuk cok buyuk surpizi. bugune kadar genelde hep thy ile gidiyordum thy disinda sadece simdi birde brezilyada tam havayollarini denemis oldum ve  tami tamamen geciyorum ne surat var kabin ekibinde nede kabin ici servisleri hatta kolayi ustunuze dokme ihtimalleri bile var yanimdaki sansli yolcunun basina geldi en iyi tarafi bu havayolunun, benim bindigim ucaklari dusmedi :P
neyse bu ayrintilar pek gerekli degil aslinda ama
singapur havayollarinin calisanlari oyle tatlilarki anlatamam, hem gidisde hemde gelisde aslinda butun bunlari anlatmamin sebebi buydu. singapur havayollarinin hem istanbul ofisi olsun hemde kabin ekibi, farklilar...

singapur havalimanıda, hong kong gibi havalimanı içinde çuf çufla dolaştığınız hayvani biryer. sanırım hong kong ve singapur şunuda çözmüş , bir şehri geliştirmek istiyorsanız öncelikle o şehrin havalimanını geliştireceksiniz. neyse yaw banane bunlardan bu yazımda sadece duygularımı anlatmaya calısıcam, başkaları dünyayı kurtarsın.

geleyim artık bangkoka;


şimdi bissssürü tapınak var onlardan en büyüğü sanırım burası.


benim en sevdiğim buda, tabiki yayan buda. amcam güzelce yatıyor işte missss, bizim rehberi dedim ben bu budayı çok sevdim, ölmek mi istiyosun dedi, yoo nie ki dedim, o budanın ölmeden az önceki hali dedi, veya beni kandırdı bilmiyorum, ama nasıl bir huzurdur yaw , ölüme bile amcam böyle gidiyorsa, taylandlıların o saf mutlu halinin nedeni çok net anlaşılıyor işte :)


birde çin yeniyılı yeni geçtiği için bütün bu afişler ondanmış.


şu amcamın yılanıyla fotoğrag cektirmediğime sonradan üzüldüm, neyseki birdahaki sefere. bu tip ekşınlar hem baya zevkli hemde insanın korkularını hızlıca yeniyor.



dediğim gibi yatan buda, favori budam.


allamm bir çirkinlik bu kadar mı tatlı olur, oy çocuklar çocuklar.......

tapınak ziyaretinden sonra, sıra geldi. timsah çiftliğine.


çiftliğin içindeki bir bölümde maymunu ve kaplanı kucağınıza alıp fotoğraf çektirebiliyorsunuz.
içime sinmesede bu yaptığım şey (kaplanın kafesi minnacık, maymunlarda ayaklarından bağlıydı çünkü), o kaplandan deli gibi korkmak sonrasında kucağınızdaki kocaman ve sıcacık kedinin o huzurlu hali of offf,



hayvanlarla yapılan bütün şovlarda nedense aklıma türkiyenin en iyi üniversiteleri geliyor hep, odtü,boğaziçi vs...
bütün o hayvanlar o kadar akıllılar resmen gözleri parıldıyor, ama eğiticileri karşısında tutsaklar. özgürlükleri karşılığında hiçbir zaman aç kalma riskleri yok.

asya insanı çok ama çok seviyorum, bazen avrupalı çocuklar oluyor çok tatlı foto çekebilirmiyim diyorum, surat bir karışyok diyorlar. bugüne kadar bir sefer olsun  asyada fotoğraf cekmek istememe hayır diyen olmadı tam tersine hepsi cok mutlu oldu, özlemisim yeniden oraları.

bu timsah parkının en sevdiği mözelliklerinden biride bu işte, hayvanlarda , çalışanlarlda herkes bi köşede yaymış. askerde arazi kavramı vardır. çiftlik tümden arazi


timsah nasıl ilginç bir hayvan, normalde sanki tıp oynuyorlar kendi aralarında. milim hareket yok. ne zaman bi yemek gelse işte o zaman, birden o ürkütücülük, puffff


erkek adam dedik eliyle besler timsahi, alttaki şekilde gözüktüğü üzere ;


amcamlar timsahları maymun ediyorlar sonrada herkes para atıyor bu kırmızılı adamlara, bugüne kadar kesinlikle gördüğüm en riskli işi yapıyorlar.




sonra tekrar bangkok sokakları, modifiyede aşmışlar. zaten küçükte bir modifiye fuaro vardı. altaki otomobil boyle arka tekeri yamuk bir şekilde gidiyordu


yaw işte burası o kadar ilginçki, bu ülke bana resmen muhafazakarlığın dinden şundan bundan tamamen uzak olduğunu öğretti. bir çok arabada gördüm bunu, budanın fotoğrafları arabaların en görülecek yerlerinde, yani insanlar gayet dindar buna rağmen bu kadar mı açık görüşlü olabilir bir insan.


her taylanda giden gibi demeden bunu edemiceğim, taylanda gerçekten çok ucuz. ver herşey çok güzel. eğer alttaki gibi bir yer görürseniz mutlaka deneyin. 1-2  tl di sanırım, ama abla bir içecek yaptı, ben öyle bir şey içmedim daha önce. mikshake desem değil, limonata desem değil, kahve desem değil, tatlı desem değil, nasıl anlatsam , anlatamam mutlaka içmeli yeniden.

şimdi en büyük tapınakların yanında bir yerden nehir turu alınıyor bi sürü tur satan geliyor size satmaya calısıor. biz onun yerine, bildigimiz yerli halkın bindiğine bindik, yani bi tür bizdeki şehirhatları vapuru gibi bişiydi. para isteyende olmadı tuhaf bir şekilde.

dövmelerini çok sevdim napabilirim, ah birde su salak poşet olmasaydı. utandım, fotoğrafını çekebilirmiyim demeye, şimdide şapşal can yine sormadın die kendime kızıyorum :)


mutlaka ama muttttttlaka yapılacaklar listene 1 numaradan tuk tuka binmek gelir bence bangkokda, allam nasıl bir ekşın nasıl zevkli havadar havadar of offf, hiçte pahalı değil ayrıca, pazarlıkta yapıorsunuz. ve tuk tuk şöförlerinin çoğu dövmeli küpeli kafa tipler, birde alttaki gibi ekstra işte yapıorlar :)
işte o tuk tuk turlarından birinde yanınızdaki tuk tuklarla muhabbete bile girebiliorsunuz...

cips, alkol ucuz olurda, ilk kez hostel dışında bir yurtdısı seyaheti yapılırda. hemde küvet olurda, ilk gece küvette gecirilmezde nerde gecirilir (bu kısım biraz +18 oldu ama küvet ve bütün bangkok şahidim olsun,tek başına bile güzel ama :D. tayland biliyorum ne konuda ünlü , evet o durumların hepsi gerçek ama saf can ayağına masaj yaptırmayı bile unuttuğu için o kısımları bilmiyor şimdilik, gördükleri kadar sadece).

hıh işte, bizim tuk tuk şöförleri sizi istediğiniz yere götürürken durup dururken, bum bum die elindeki menüyü gösterebiliyor  :D